Ana Sayfa Hizmetlerimiz Laboratuvar Hizmetleri

Laboratuvar Hizmetleri

LABORATUVAR BİLGİLERİ

HANGİ TESTLERİ ÇALIŞIYORUZ ?

1.HEMOGRAM

2.KAN GRUBU

3.SOLUNUM FONKSİYON TESTİ

4.GEBELİK TESTİ

5.AÇLIK – TOKLUK KAN ŞEKERİ

6.TAM İDRAR TAHLİLİ (TİT)

7.EVLİLİK TESTLERİ (BULAŞICI HASTALIKLAR)

8.GAİTA MİKROSKOBİSİ

 

HEMOGRAM (TAM KAN SAYIMI)

Genel sağlık durumunuzu belirlemek için; anemi, enfeksiyon, inflamasyon, kanama bozukluğu veya kanser gibi kan hücrelerini etkileyen çeşitli hastalık ve durumları taramak, teşhis etmek veya izlemek için yapılan testtir.

Tam kan sayımı (CBC), kanda dolaşan hücreleri değerlendiren bir testtir. Kan, plazma: beyaz kan hücreleri (WBC), kırmızı kan hücreleri (RBC) ve trombositler (PLT’ler) olarak adlandırılan sıvı içinde süspansiyon halinde tutulan üç tip hücreden oluşur.

 

KAN GRUBU

-Kan Grubu Nedir?
Kan grubu; kanda bulunan kırmızı kan hücrelerinin (eritrositlerin) üzerinde bulunan antijen çeşitlerine göre yapılan bir sınıflandırmadır.

-Kan Grupları Nelerdir?
Kandaki eritrositlerin üzerinde birçok antijen çeşidi bulunmaktadır. Bunlardan en önemli ve güçlü olanları A-B ve Rh antijenleridir. Kan grubu sınıflandırmaları özellikle bu iki antijen grubu üzerinden değerlendirilmektedir.

-A-B Antijen Tiplendirmesi:

Kandaki eritrositlerin A ve B antijenlerini bulundurup bulundurmamasına göre yapılan kan grubu sınıflandırmasıdır. Buna göre kişinin kanında A antijeni varsa A kan grubu, B antijeni varsa B kan grubu, hem A hem B antijeni varsa AB kan grubu, A ve B antijenlerini içermiyorsa 0 kan grubu olarak nitelendirilir.

 

SOLUNUM FONKSİYON TESTİ

Akciğer fonksiyon testleri olarakta bilinen solunum fonksiyon testleri ,akciğerlerinizin ne kadar iyi çalışıp çalışmadığını ölçmek için kullanılır. Bu testler nefes darlığı gibi yakınmaları olan hastalarda hastalıkların tanısında yardımcı laboratuvar incelemesidir. Doktorlar bu testi astım, pulmoner  fibrozis(akciğer dokusunun sertleşmesi), KOAH hastalıklarında(kronik obstrüktif akciğer hastalığı) gibi durumlarda tanıyı desteklemek amacıyla kullanırlar.

-SFT için hasta nasıl hazırlanır?

Hava yollarını açan ilaç (astım veya bronşit için kullanılan ilaçlar gibi) kullanıyorsanız, test öncesi hangi saatte ilacı bırakmanız gerektiğini doktorunuzdan öğrenmelisiniz. Test öncesi aşırı miktarda yemek yememelisiniz. Test öncesi;  kafein içeren içecekler, çikolata, kahve, çay tüketmemeli,  sigara içmemelisiniz ve de aşırı egzersiz yapmamalısınız. Göğüs kafesini ve karın duvarınızı sıkmayacak rahat giysiler giymelisiniz. Takma diş kullanıyorsanız test öncesi mutlaka dişlerinizi takmalısınız (ağızlığı tam olarak kavrayabilmek için).

GEBELİK TESTİ

Hamilelik kan testinde bakılan değer beta HCG hormonudur. Hamileliğin başladığı andan itibaren kandaki beta HCG oranı artar. Gebelik kan testinde yüksek çıkan beta HCG değeri hamilelik işaretidir. Ancak kanda gebelik testinde beta HCG değerinin yüksek çıkması için geçmesi gereken süre her kadında aynı değildir. Ancak yine de hamilelik kan testi sonucundan en doğru bilgiyi almak için test adet döngüsünün başlaması gereken günden en erken iki gün sonra yapılmalıdır.

 AÇLIK-TOKLUK KAN ŞEKERİ

Açlık kan şekeri testi kişinin 8-12 saat açlık sonrası damardan alınan kan örneğinde bulunan şeker miktarına bakılarak yapılan bir ölçümdür. En az 8 saat bireylerin kesinlikle bir şey yememesi gerekir. Testin sonucunda kandaki şeker değeri 126 mg/dl veya üstünde çıkarsa başka bir gün bir test daha yapılıp sonucun aynı değerlerde seyretmesiyle dahilinde doktora başvurması gerekmektedir.

TOKLUK KAN ŞEKERİ

Tokluk kan şekeri, kişi yemek yedikten yaklaşık 2 saat sonrasında kan şekeri seviyesidir. Test sonucunda tokluk kan şekeri 200 mg/dl'nin üzerinde çıkması şeker hastalığı varlığına işarettir. Tokluk kan şekerinin 14 – 199 mg/dl arasında ölçülmesi ise gizli şeker hastalığına işaret eder.

TAM İDRAR TAHLİLİ (TİT)

Tam idrar tahlilinde, idrar yolu infeksiyonu, böbrek hastalıkları ve diabet gibi birçok hastalık 3 yönden değerlendirilir. Görsel, stick ve mikroskopik.

EVLİLİK TESTLERİ

Türk Medeni Kanunu’na göre resmi nikah başvurusu için gerekli belgeler arasında evlenme işlemlerine mahsus sağlık raporu da yer alıyor. Çünkü sağlık raporu evlilik için kişilerin haberdar olmadıkları, cinsel yolla bulaşan hastalıklarının olup olmadığını saptamak amacıyla yapılıyor.

Ayrıca eşlerin taşıyıcı durumunda oldukları bulaşıcı hastalıklarını, varsa bu hastalıklar için evlilik öncesi tedbirleri almak, eşler arasında ileride ortaya çıkabilecek ve doğacak çocuklarını etkileyecek kan uyuşmazlığı gibi sorunları önceden saptamak amacıyla evlilik işlemleri için sağlık raporu şart koşuluyor.

-BULAŞICI HASTALIKLAR

-HEPATİT B

Kan, idrar ve vücut sıvıları ile bulaşan Hepatit B, aşılama ile korunabilen bir hastalıktır. Hepatit B virüsünün bulaşmasına neden olan temas sonrası yaklaşık 45 ile 160 gün sonrasında hâlsizlik, iştahsızlık, bulantı, kusma, ateş, deri döküntüsü, baş ağrısı gibi belirtilerle ortaya çıkar. Karaciğer yetmezliği ve karaciğer kanseri gibi geri döndürülmesi mümkün olmayan hastalıklara yol açan Hepatit B, hastalığın dönemine uygun yöntemler ile kontrol altına alınır. Hastalığın erken dönemlerinde ilaçlı tedavi mümkün iken ilerleyen safhalarında karaciğer nakli gibi nispeten zor tedavi yöntemleri gerekebilir.

-HIV

HIV (Human Immmunodeficiency Virus), Türkçe’de  İnsan Bağışıklık Yetmezliği Virüsü olarak adlandırılan bir hastalık etkenidir. Virüs insan bağışıklık hücrelerine nüfuz ederek bağışıklık sistemini zayıflatır ve fırsatçı enfeksiyonların görülmesine neden olur.

 

-AIDS ne demektir?

AIDS (Acquired Immune Deficiency Syndrome) HIV tarafından oluşturulan, Türkçe'de "Edinsel Bağışıklık Yetmezliği Sendromu" olarak adlandırılan bir hastalıklar tablosudur. Bağışıklık hücrelerinin yüksek düzeyde tahribatı sonucu fırsatçı enfeksiyonların ilerleyerek ciddi hastalık tabloları oluşturması durumudur. Yetersiz bağışıklık sistemi durumlarında ortaya çıkan bakteriyel, viral, mantarlara bağlı ya da protozoal enfeksiyonlara fırsatçı enfeksiyonlar adı verilmektedir. Erken tanı ve gelişen tedavi koşulları ile HIV pozitif kişiler AIDS dönemine geçmeden uzun yıllar yaşayabilmektedir.

 

-HEPATİT C

Hepatit C virüsünün neden olduğu karaciğer hücresinin hasarına ve tahribine yol açan karaciğer iltihabıdır. İnkübasyon süresi 2–26 hafta arasında değişir. Temas sonrası serokonversiyon süresi 8–9 hafta olup, 6 aya kadar uzayabilir. Akut ve kronik hepatite neden olabilir. Genç yaşta virüsle karşılaşmada daha düşük olmakla birlikte, %75–85 oranında kronikleşme özelliği nedeniyle önem kazanmaktadır. Çoğunlukla sessiz ve herhangi bir belirti vermeden seyreden ve yavaş ilerleyerek geç dönemde ciddi karaciğer hasarına neden olabilen bir hastalıktır. Hastalık dünyada %3 oranında yaygın dağılım olarak görülmektedir. Ülkemizde %1 oranında görülmektedir.

-SİFİLİZ

Sifiliz ya da frengi; bir bakteri çeşidinin neden olduğu, cinsel yolla bulaşan, kronik bir enfeksiyondur. Her yüz bin kişiden ortalama 2.5 kişide görülür. Çok eski zamanlardan beri bilinir ve vücudun birçok bölgesinde etkili olabilir

Son yıllarda etkili tedavi yöntemleri olmasına rağmen toplumda sifiliz görülme sıklığında artış olmaktadır. Bu, ahlak kurallarının değişmesi ve cinsel ilişki serbestliğinin artmasına, eğitim yetersizliğine ve göçlere bağlanabilir.

 -TALASEMİ

Genellikle Akdeniz bölgesinde görülen ve genetik faktörlerle sonraki nesillere geçebilen bir tür kansızlık hastalığıdır. Ülkemizde 1, 4 milyon taşıyıcı ve 4500 civarında talasemi hastası bulunmaktadır.

Kadın ve erkeğin taşıyıcı olması durumunda çocuğun yüzde %25 oranında hasta olması ihtimali vardır. Tüm dünyada önemli bir sağlık sorunu olan ve ülkemizdeki en sık görülen genetik hastalıklardan biri olan talasemi, tarama testleri ile saptanabilir. Bu nedenle önlenebilir bir hastalıktır.

Günümüzde kök hücre nakli hastalığın kesin tedavisidir. Ancak organların hasar görmemiş olması kök hücrenin başarısında önemli rol oynar.

Talasemi hastalığında kırmızı kan hücrelerinde oksijeni taşıyan hemoglobin maddesinin yapımıyla ilgili genlerde bozukluk ya da yetersizlik vardır:

Kanımızda kırmızı kan hücreleri içinde yer alan hemoglobin, dokular için gerekli olan oksijeni taşır. Hemoglobin yapımında yetersizlik ya da bozukluk halinde oksijen taşıma işi yeterince yapılamaz, doku ve organlarda oksijenin azalması sonucu solukluk, halsizlik, çabuk yorulma, çarpıntı, gelişme geriliği gibi şikayetler gelişir. 

 

 

GAİTA MİKROSKOBİSİ

-Gaita testi; bağırsaklarda oluşan bakteriyel kökenli bir enfeksiyon olup olmadığını araştırılmak üzere dışkıdan alınan örnek ile yapılan bir testtir.